“2012” adlı filmi izlemişsinizdir. 2009 yapımı olan ve Roland Emmerich tarafından yönetilen bu film, çok etkileyici görüntüler sunan bir felaket filmi olsa da senaryosundaki yetersizlikler ve mantık hataları nedeniyle birçok eleştiriye maruz kalmıştır. Özellikle emek harcayarak izlemeye çalışmadığımız ama TV kanallarında karşımıza çıkarsa kanalı değiştirmediğimiz bu filmi andırıyor 2021 yılı.
Yazıma geçmeden önce instagram hesabımdan beni takip etmeyi, facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz. Amerika hakkında daha fazla bilgi için şu yazılarımı öneririm.
2021 yılı dört gözle beklenen bir yıldı. 2020 bize yaşattıkları ile kendini unutulmazlar arasına altın harflerle yazdırmayı başardı. 2020 yılından bir an önce kurtulmak istedik ama görünen o ki 2021 yılı da tam olarak bizim istediğimiz gibi bir yıl olmak istemiyor. Henüz Ocak ayı bitti Şubat ayına başladık ama 2021’in Ocak ayı sanki ben aslında yukarıda bahsettiğim filmdeki yılım, yani 2012’yim, sadece rakamlar yer değiştirdi demek istiyor gibi. Şu an bulunduğum bölge uzun zamandır yaşamadığı kadar soğuk günler yaşıyor sanırım bu yıl. Rusya ölçeğini hesaba katarsak, biliyorsunuz Rusya dünyanın en büyük ülkesi, sadece 1700 km kuzeyimdeki dünyanın büyük şehirleri arasında en soğuk şehri olan Yakutsk -60oC görülmekte. Instagram’da insanlar donarak yere düşmüş kuşların videolarını paylaşıyor. Burada ise hava -50 oC’ye sabitlenmiş durumda.
Dünya toplu aşılama çalışmaları ile 2020’nin bize tanıştırdığı hastalığı defetmeye uğraşırken, virüs de hayatta kalmak adına mutasyonlar geliştirmekle meşgul. Bu sırada sadece Google ve Apple gibi firmaların üretebildiği işletim sistemleriyle çalışan akıllı telefonlarıyla tuvalette bile ayrılamayan zeka pırıltılı insanlar, aşının vücutlarına çip takması suretiyle güvenliklerini ve gizliklerini ihlal edeceğini iddia ediyor.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde kargaşa ve gösteriler sürüyor. Göstericilerin bazıları pandeminin etkileri ve kısıtlamalarından bıkmış durumda, bazıları ise ülke yönetiminden şikâyetçi. Hatta bunlara bu yılın başında yaşanan kongre baskını ile Amerika da dâhil oldu.
2021 yılı ve Türkiye
Ülkemizde her zaman olduğu gibi haksızlıklar ve haksızlık yapanların bir şekilde mağdur olmayı başardığı durumlar yaşanmakta. Haksızlığa uğrayanlar ise, sanki haksızlık yapanların ekmeğine yağ sürmek ister gibi, sanat arkasına sığınarak bir “sergi” adı altında toplumun büyük bir bölümünün mensubu olduğu, dinin kutsal saydığı bir olguyu bu dine göre günah sayılan bir başka olgu ile eşlemeyi normal görecek kadar yanlış düşünebiliyor.
Türkiye’nin bana göre en yaşanabilir şehri İzmir de depremler ve şiddetli yağmur ile boğuşuyor…
2020 yılının bitmesini dört gözle beklemiştik. 2021 yılı yılbaşı kutlamaları evlerde olsa da coşkuyla geçti. Acaba 2021 yılı beklentilerimizi çok yüksek tutarak hata mı ettik? Gelen gideni aratmaz umarım.
Pingback: PCR ve Yeni Covid-19 Testi - Gezgin Şantiyeci - Salgın Sonrası Normal