Bu aralar size proje yönetimi hakkında gerçekten işinize yarayacağınızı düşündüğüm detaylar vermeye çalışıyorum. Eminim ki Türkiye’de agile proje yönetimi ve şantiye uygulamaları konusunda kaynak çok azdır. Daha önceki yazımda şirketlerin neden kalifiye elaman bulamadıklarından bahsetmiştim. İnanıyorum ki sadece bu mülakata girmeden bu bloğun proje yönetimi bölümüne göz atsan mülakatını geçersin.

Agile Nasıl Ortaya Çıktı? Kısa Tarihi

2001 yılında, yazılım dünyasında çalışan 17 kişi Amerika’nın Utah eyaletinde bir araya geldi. Klasik proje yönetimi yöntemlerinin, yazılım geliştirme süreçlerine uyumsuz olduğunu düşünüyorlardı. Zira projeler sık sık değişiyor, müşteri ihtiyaçları evrim geçiriyor ama şelale modeli bu değişkenliğe uyum sağlayamıyordu.Bu toplantı sonucunda Agile Manifestosu ortaya çıktı.

Bu belge, yazılım projeleri başta olmak üzere tüm proje türlerine esnek, işbirlikçi ve değişime açık bir bakış kazandırdı. Sonrasında Scrum, Kanban, XP gibi çeşitli çevik metodolojiler doğdu.

Neden Agile’a İhtiyaç Duyuldu?

• Projeler uzadıkça müşterinin ihtiyaçları değişiyordu, Agile buna çözüm sundu.
• Katı planlar, gerçek dünyadaki esnekliğe uymuyordu.
• Proje ekiplerinin iletişimi, bürokrasi nedeniyle yavaşlıyordu.
• Agile, hız, verimlilik ve müşteri memnuniyetini aynı anda hedefleyerek devrim yarattı.

Agile’ın En Başarılı Uygulama Örneği: Spotify Modeli

Spotify, klasik Scrum metodunu kendi kültürüne göre şekillendirerek “Squad” yapısını oluşturdu. Her takım (squad) kendi ürününü uçtan uca geliştiriyor ve teslim ediyor. Hızlı teslim, geri bildirim döngüsü, az hiyerarşi ve yüksek adaptasyon Spotify’ı sadece müzikte değil proje yönetiminde de örnek gösterilen bir yapıya dönüştürdü.

Biraz daha açalım: Her squad, küçük bir start-up gibi çalışıyor. Kendi hedeflerini koyuyor, kararları kendi alıyor ve tamamen o üründen sorumlu oluyor. Yani merkezden gelen emirlerle değil, kendi içinde yönetilen otonom mini ekiplerden oluşuyor. Bu da hızı ve yaratıcılığı artırıyor.

Spotify’ın başarısının bir sırrı da “tribe” dediği yapılar. Benzer ürünlerde çalışan birkaç squad bir araya gelip tribe oluşturuyor. Böylece hem bağımsızlık korunuyor, hem de bilgi paylaşımı ve standartlaşma sağlanıyor. Yani hem özgürlük hem koordinasyon… İşte Agile’ın sahadaki karşılığı bu dengeyi kurmak.

Agile Manifestosu: Temel Değerler

• Bireyler ve etkileşimler, süreçler ve araçlardan daha değerlidir.
• Çalışan ürün, kapsamlı dokümantasyondan önemlidir.
• Müşteri ile iş birliği, sözleşme pazarlıklarından daha üstündür.
• Değişime tepki, sabit planlara bağlılıktan daha değerlidir.

12 Temel Agile Prensibinden Örnekler

• Müşteriyi memnun etmek için erken ve sürekli teslimat yapılır.
• Gereksinimler ne kadar geç gelirse gelsin, memnuniyetle karşılanır.
• Çalışan ürün, ilerlemenin en temel göstergesidir.
• Düzenli aralıklarla ekip nasıl daha verimli oluruz diye düşünür ve ayarlar yapar.

Geleneksel Proje Yönetimi ile Agile Arasındaki Farklar

Somut Bir Örnek: Şantiye Zemin Kaplama Uygulaması

Diyelim ki bir ofis binasının tüm katlarında zemin kaplama işi yapılacak. Geleneksel yöntemle:

• İlk gün tüm alan ölçülür, malzeme listesi çıkarılır, tam planlama yapılır.
• Kaplama başlar, tüm alanlar aynı sırayla ve plana göre yapılır.
• İşin sonunda müşavir gelip “şu katta laminat yerine karo olacaktı” derse başa dönülür.

Agile mantığıyla:

• İlk sprint: Bir kat uygulanır.
• Müşavir gelir, geri bildirim verir: “Zemin rengi biraz daha açık olabilir.”
• İkinci katta bu uygulanır, müşteri mutlu olur. Diğer katlar buna göre şekillenir.

Scrum: En Yaygın Agile Metodu

Scrum, işleri sprint adı verilen kısa döngülerle planlar. Her sprint sonunda çalışan bir ürün ortaya konur. Geri bildirimlerle proje yön değiştirebilir.

Temel Roller:

• Product Owner: Ne yapılacağını belirler.
• Scrum Master: Süreci kolaylaştırır.
• Development Team: İşi yapan çekirdek ekip.

Şantiyede Agile Uygulanabilir mi?

“Şantiye dediğin rigid bir ortamdır” algısı yaygındır. Oysa şantiyede değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.

Agile Ne Kadar Uyumlu?

• Stand-up toplantılar: Sabahları 15 dakikalık hızlı koordinasyon.
• Kanban panoları: Günlük iş akışının görsel olarak takibi.
• Küçük teslimatlar: Kat bazlı, sistem bazlı iş teslimleri.
• Sürekli geri bildirim: İşveren/müşavirle düzenli kontrol mekanizması.

Zorluklar ve Gerçekçilik

• Agile %100 uygulanamayabilir; hibrit modeller daha gerçekçidir.
• Taşeronlar Agile’e alışık olmayabilir. Eğitim ve rehberlik gerekir.
• Saha koşullarında adaptasyon süreci zaman alabilir.

Sonuç: Agile, sadece yazılım ya da ofis ortamı için değildir. Şantiyede birebir uygulanamayabilir ama mantığı, esnekliği ve iletişimi ön plana çıkararak büyük fark yaratabilir. Katı planlar yerine çevik çözümler, özellikle hızlı karar almayı gerektiren sahalarda hayat kurtarır.

Umarım youtube kanalımı takip ediyorsunuz ayrıca instagram ve facebookta da takibiniz devam ediyordur, abone olursanız yazılarımı email olarak alırsınız hemen okuma fırsatınız olur benden söylemesi tabi, keyfiniz bilir… Ayrıca proje yönetimi konularında daha fazla bilgi için blogun bu bölümüne bir göz atın.

Yazıyı paylaş:Twitter | LinkedIn | WhatsApp