Bildiğiniz gibi yakında New York City’ye taşınacağım buradan araba ile en iyi ihtimal ile 6 saat sürüyor. Sonrasında ev aramam gerekiyor, ve Richmond’taki eşyalarımı toplamayı halen bitiremedim, Birde hastalandım ve sanırım duygusal sebepler beni Amerika’da Türk Olmak isimli belgeseli izlemeye itti.
Yazıma geçmeden önce facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.
New York’a taşınmamın nedenini okumak ve heyecanımı paylaşmak için tıklayın! Bu yazıda anlattığım heyecanımın yerini endişe alıyor yavaş yavaş. Çok yakında NYC’ye alışma evreleri girecek hayatıma. Düzenim oturana kadar kafası kesilmiş tavuk misali gezeceğim ortalarda. Hazır fırsatını bulmuşken bundan yararlanayım size de okuyacak birşeyler istedim. Kazakistan hikayelerine devam etmek istersiniz buyrun ama bu seferki yazımın konusu Amerika’da Türk olmak.
Amerika’da Türk Olmak Belgeseli
Amerika’da Türk Olmak isimli belgesel tadında programı izliyorum bu aralar büyük ihtimalle hasta ve yalnız olmak asıl sebep. Daha önce , yani Amerika’ya ilk gelişimden önce izlemiştim aslında bu belgeseli. O zamanlar Amerika hakkında her türlü bilgiye açtım gerçekten ilgi ile izliyor ve her söyleneni not ediyordum beynimin derinliklerine. Aradan 5 yıl geçtikten sonra dönüp tekrar izlemek çok daha değişik bir tat veriyor insana.
Kendimi o insanların yerine koymaya çalışıyorum , acaba diyorum bu insanlar haklı mı? İzlemenizi tavsiye ederim, 13 bölümlük bir program, aslına bakarsanız çok daha detaylı incelenebilirdi ama belli ki çok düşük bütçeler ile çekilmiş bir belgesel. Kısaca daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu. Çekenin ellerine sağlık diyorum ve devam ediyorum. Genelde programda röportaj veren kişilerin fikirleri Amerikan’ın götürdüklerinin getirdiklerinde daha fazla olduğu yönünde. Amerika dışından yorum yapan insanlar ise sizi orada zorla mı tutuyorlar madem bu kadar kötü geri dönün diyorlar. Aslına bakarsanız iki grupta çok haklı, ama bir gerçek var. Sahip olduklarınız değerini onlarını yitirdiğinizde anlıyorsunuz.
Bu programdakiler bir şekilde Amerika’ya geldiklerinde birçok zorluk çekmişler. Sonunda başarılı yada başarız bir hayatları ve bazı kazanımları olmuş. Şu anda bunlardan vaz geçip anavatana dönmek çok zor, ama bunları kazanırken anavatan yerinde durmamış, gelişmiş, zaman akıp gitmiş. Bu insanlar için dönseler bile anavatan uyum sağlaması imkanız hale gelmiş. Yani aynı nehirde ikinci kez yıkanamayacaklarını fark etmişler ama anavatanın güzelliklerine özlem duyorlar. Anavatanların değerini ondan uzakta olunca anlamışlar, ama Türkiye hakikaten çok güzel ama çok geçimsiz bir sevgiliye benziyor. Bu insalar şuanda sahip olduklarını bırakıp geri dönseler anavatan zorluk çıkaracak onlara geçinemeyecekler. Aynı zamanda yitirdikleri Amerika’nın değerini anlayacaklar birden. Programın ana fikri bu nedenle cuk oturmuş buradaki yaşama. Maalesef Amerika yolculuğu başladımı bitmiyor, şairin de dediği gibi ,
Bir şafaktan bir şafağa
Bir akşamdan bir akşama
Merhaba demeden daha
Bu gitmeler gitme değil
Eğil salkım söğüt eğil
Bu benimki sevda değil
Eğil yağmur rüzgar eğil
Bu benimki sevda değil
Eğil dalga bükül demir
Güzelliğin gerçek değil
Pencerem kör kapım kitli
Bu bendeki seyir değil.
Tarzımın çok dışına çıktığımı biliyorum ama halen katlandığınız için çok tessekkür ediyorum. Kısaca burada hayat heryerden çok farklı, buraya göç edecek arkadaşlar buna piskolojik olarak hazırlıklı olsunlar. Amerika sizin aile bağlanırınızı, piskolojinizi, vatan sevginizi, alışkanlıklarınızı, kültürünüzü, arkadaşlıklarınızı, varsa sevgilinizi veya evliliğinizi, ve dayanma gücünüzü sürekli test edecek. Bu testler sırasında güçsüz olan bağlarınızı kaybedeceksiniz. Yada kaybetmesiniz bile geri döndürülmesi mümkün olmayan hasarlar alacak bazı bağlarınız, ama unutmayın dayanma gücünüzü kaybetmemelisiniz. Bu bahsetiğim programı izleyin sizde göreceksiniz dayanma gücünü kaybeden vatandaşlarımızı.
Teşekküler bu yazının sonuna kadar benimle kaldığınız için.
Taş, kağıt, makas yazısı için tıklayın!