Merhaba Arkadaslar, uzun bir aradan sonra US Airways’in Calgary’den Phoenix’e giden ucaginda size bu satirlari yazmaya cesaret edebildim, son yazimin ustune . Turkiye’de tatile ciktim, isten ayrilmama cok kisa bir sure kalmisti, sadece 1 ay daha calisip ayrilmayi planliyordum, bir gunumun 8 saatini daha once gezmeye bir turlu firsat bulamadim St. Petersburg’ta gecirdikten sonra, gece yarisina dogru Izmir’e vardim…
St. Petersburg gezisi boyunca bir cok kez babam ile telefonda konustuk,evet sehir onun 30 sene onceki ziyaretinden farkliydi ama telefonla bana gitmem gereken yerleri soyledi, cok yardimci oldu tarifleri, Izmire gelecegim saati soyledigimde havaalanindan gelip alayim dedi , bende yok babacim eve ben kendim gelirim dedi… Eve vardigimda babamin sagliginin bekledigim gibi pek iyi olmadigini gordum. 1 sene once Karaciger Kanseri teshisi konulmustu ama , hic sikayet etmiyor hem iyiyim diyordu, Gobeginde karacigerden kaynakli asit birikmisti, Babacim seni yarin hastaneye goturelim dedim, tamam dedi beni gordugune sevinde bende cok sevindim, ertesi gun onu Izmir Kent hastanesindeki Karaciger profesorunun yanina goturdum annem ile birlikte, Doktor muaye ettikten sonra babami disari cikardik , doktor durumu daha da kotulesecek dedi, ama o ana kadar babam guluyor sakalar yapiyordu, beni gordugu ve beraber vakit gecirdigimiz cok mutluydu, benim de bir kac doktoru gormem gerekti, ogle yemegi icin onu en cok sevdigi kofteciye Ramiz e goturdum ama merdivenleri cikamadi, bende paket yaptirdim asagi indirdim, beraberce yedik. Eve donerken cok kotulesti, ikinci kata onu zor cikarttim, o gun butun gun uyudu.
Ertesi gun benim sabah erkenden Kent Hastanesine gitmem gerekti, ogleye dogru eve geldigimde Kan Kustugunu gordum , babacim seni hastaneye kaldiralim dedim, hayir oglum dedi, yarin gideriz dedi, ama tekrar kan kusunca babacim durum ciddi dedim, oda peki dedi ve ambulas cagirdim ambulas geldiginde bunun babamin komaya girmeden once gorusum oldugunu bilmiyordum, Hastanenin acil servisinde sadece 5 saat daha yasadi, sonrada hayatiminin o ana kadar yasadigim en aci olayi gerceklesti ve babami kaybettim. Hastanede onu acil servise yatirirlarken daha onceki deneyimlerimizden dolayi annemi eve gondermistim, ona dinlenmesini degismeli olarak burada nobet tutacagimizi soylemistim. Annemi aradim, artik hastaneye gelmesini cok yoruldugumu soyledim. 20 dakika sonra geldiginde once onu bir yere oturttum sonrasinda da basimiz sag olsun dedim, aglama basladi dogal olarak, zaten elimizde ne vardiki yapilabilecek aglamaktan baska… Onu da alip acil serviste son bir kez daha gorduk, morgta gormektense orada gormek cok daha iyiydi inanin.. Babam canli gibiydi, olmemisti sanki uyuyor gibiydi. Cehresi Ataturk’un oldugu andaki haline cok benziyordu, demekki Siroz ve sonrasindaki Karaciger kanseri benzer etkileri yapmisti. Keske karaciger nakli disinda bir caresi olsaydi bu illetin , yada keske herkes organ bagisi yapiyor olsaydi, yillarca suren bekleme sureleri olmasaydi, yada keske Izmir Dokuz Eylul Universitesi 5 sene once babami organ nakli icin siraya soktugunu soyleyip daha sonrasinda evraklari kaybetmeseydi, keske insan hayati ulkemizde bu kadar ucuz olmasaydi, vs, vs….
Iste bunlari yazacagimi ve aglayip cok uzulecegimi bildigim icin bir turlu devam edemiyordum bloguma… Artik durumu biliyorsunuz. Rusya’daki isimden ayrildim. orada daha fazla kalmak istemedim artik, suan Kanada’da bir Amerikan firmasinda calisiyorum, ama Turkiye’ye artik kesin donus yapmayi planliyorum yani en azindan bu karari verebilmek icin ugrasiyorum. En kisa zamanda kaldigim yerden devam edecegim bloga.
Sabriniza ve ilginize cok tesekkur ederim…