Maalesef sadece depremden sonra aklımız başımıza geliyor. Sadece depremden sonra yapı güvenliğini konuşuyoruz. Onu da depremin büyüklüğüne göre 3 ay bilemedin 5 ay konuşup unutuyoruz. Ekonomisinin lokmatifi inşaat sektörü olan bir ülke de İnşaat Mühendisliği her geçen gün daha da değersiz hale geliyor.
Yazıma geçmeden önce instagram hesabımdan beni takip etmeyi, facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.
Svobodny’nin karlı bir sabahına açtım gözümü bugün, normalde 30 dakkika süren yol 2,5 saat sürdü, o sırada ekşi sözlükteki favori başlığımı okumaya çalıştım. İnşaat Mühendisliği başlığında bir entry dikkatimi çekti.
İnşaat Mühendisliği – Ekşi Sözlük
”İnşaat mühendisliğini darıca’da 99 depremini yaşayan birisi olarak depreme dayanıklı bina yaparak, insanların korkmadan yaşamalarını sağlamak amacıyla seçtim. izmir depreminde de görüldüğü üzere bizim bir etkimiz yok. bize soru soran bile yok.
2010’lu yıllarda bu ülkenin en zeki ve başarılı insanları inşaat mühendisliğini seçtiler. ben o zamanlar üniye girdiğimde 60 bin civarı inşaat mühendisi vardı(tahmini diyelim). bitirdiğimde maksimum 80 bin civarı olur diye düşünmüştüm. ben bitirdiğim zaman 125 bin inşaat mühendisi vardı(kesin bilgi).
şimdi 150 bin civarı inşaat mühendisi var. bunlara teknikerler dahil değil. teknikerlerle birlikte bu sayı inanılmaz yüksek bir hal alıyor. inşaat mühendisliğinde yapılan büyük hatalar bu ülkenin çok büyük donanımlı neslini yok etti. bu zaman geri gelmeyecek.
o kadar çok mühendis ve tekniker var ki bütün dünyaya bu mühendisleri göndersek yine işsiz kalır insanlarımız. bu sene tercihlere bakınca akıllı insanların bu mesleği tercih etmediğini fark ettim ve sevindim. düşük puanlı insanlar bu mesleği tercih ettiler. onlara geçmiş olsun.
bu mesleğe ilk 10 bin ile çok yüksek puanlarla girenler sürünüyorlar. boğaziçi, itü, odtü diye gelmeyin. türkiye’de ki vasat iş hayatında çalışamazsınız zaten ama yurtdışında da rakip ülkelerin çok daha ucuz mühendisleri ile yarışamayız. yurtdışında genel olarak sigortanız yok.
düzgün bir yuva kuramayacaksınız. bu meslekte iş bulsanız kim bilir hangi dağın başına gönderecekler. eşiniz, çocuğunuz sizi göremeyecek. paranızın ve hayatınızın bir değeri olmayacak. bu meslekte direten insanlar gördüm, pişman oldular ama zaman geri gelmiyor.”
Bu kardeşimiz bazı noktalarda çok haklı, çok fazla inşaat mühendisi var. Bu konudaki çekincelerimi şu yazıda sizlerle paylaşmıştım, ama bazı konularda ona katılamıyorum. 2010’lı yıllarda bu mesliği tercih eden gençler ”çok büyük donalımlı nesil” iseler bulundukları yıldan sadece 7-8 sene sonrasını nasıl öngöremediler. Kurusa bakmayın ama İnşaat Mühendisliği seçiminizin nedeni kolay iş bulmaktı. Bu arkadaşımınz kendi tercih nedenini açıklamış motivasyonu anlıyor ve saygı duyuyorum ama ”2010’lu yıllarda bu ülkenin en zeki ve başarılı insanları inşaat mühendisliğini seçtiler. ” cümlesi beni güldürüyor. Zeki ve başarılı nesil kesin iş bulmayı ve yüksek maaş alma umudunu eldeki verilere bakmadan herhangibir araştırma yapmadan seçmez. Seçerse zeki ve başarılı nesil olmaz.
Ülkemizin ekonomik şartlarının ve inşaat mühendislerinin iş bulmakta çok zorlandıklarının farkındayım. Ama bu meslektaşımızın ön görüleri pek doğru değil. Özellikle ”o kadar çok mühendis ve tekniker var ki bütün dünyaya bu mühendisleri göndersek yine işsiz kalır insanlarımız.” cümlesi tamamen yanlış bir önerme.
Her meslekte bazı zamanlarda düşük sezonlar yaşanabilir ve bu sezonlar bir süre sürdükten sonra ortadan kalkar, İnşaat Mühendisliği ve mimarlık zamansız mesleklerdir. Sadece barınma olarak düşünmeyin enerjiden, ulaşıma, sağlıktan, eğitime kadar her konuda inşaat mühendisine ihtiyaç vardır ve bu ihtiyaç belli yıllarda daha az olabilir ama bir kaç yıl içinde durum toparlanacaktır.
Son gerçekleşen İzmir depreminin ön inceleme raporları açıkça göstermektedir ki, depremin ivmesi bizim tasarım sırasında kullanmak zorunda olduğumuz tasarım depreminin İvmesinin sadece yarısı kadardı. Buna rağmen yıkılan yapılar bizim de işimizi doğru yapmamış olduğumuzu göstermekte. Bu deprem umarım hem benim değerli mesektaşlarıma hemde devletimize ders olur ve kanunları şekilendirir sorumluları en şiddetli şekilde cezalandırır ve sadece para kazanma odaklı değil başarılı olma ve mesleği yüceltme odaklı tercihler yaparız.