Uzun zamandır bahsetmek istediğim bir konuyu şantiye hayatı.

Kısmet bugüneymiş, elbette burada yazdıklarım kendi deneyimlerim, hepiniz farklı deneyimler yaşamış olabilirsiniz. Sizin için nasıldı şantiye hayatı ? Yorumlarda yaşadığınız deneyimleriniz paylaşırsanız sevinirim.

Yazıma geçmeden önce facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın.  . Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.

Ayrıca şantiyede psikolojisi ile ilgili yazılarımı birinci bölümüne şu linki tıklayarak ikinci bölümüne şu linki tıklayarak üçüncü bölümüne ise şu linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlk şantiye hayatı deneyimim Muğla’da, Kıyıkışlacık adıyla anılan bir köydeydi. Burada ancak 1 ay kadar kalabildim. Sonrasında araya bayram tatili girdi ve bayram için İzmir’e döndüm. Bayramın sonuna doğru şantiyenin muhasebecisinden işten çıkarıldığımı öğrendim. Açıklaması şu şekilde idi, “işe en son sen girmiştin, bu nedenle ilk seni çıkarıyoruz.” Bu şantiye hayatı deneyimim sadece 1 ay sürebildi ve şirket mali sorunlar karşılaştı, sonrasını iflas etti.

Ama bu macera bana çok şey öğretti bundan sonra şantiye hayatında karşıma çıkan bir çok zorlukta burada yüzleştim, ilk heyecan ile çok aldırmamış olsam da, bu zorlukları listelemek ilk kez bu tür zorluklarla karşılacak genç meslektaşlarıma kendilerine piskolojik olarak hazırlama fırsatı sunacaktır.

1 – Kalacak Yer – Şantiye Hayatı

Şantiye hayatını ilk kez deneyimlediğim şantiyedeki şirket işçiler için duvarları örülmüş birkaç binayı yatakhane yapmıştı, bu şartlarda kalmak nasıldır hayal bile edemiyorum, Allah hepsinin yardımcısı olsun. Beyaz yaka kadrosu içinse köyde bulunan 3 pansiyon ile anlaşmışlardı, bu pansiyonlar gurbetçilerin bu köyü ziyaretlerinde kaldıkları, 2-5 gün konaklamada katlanılabilir ama uzun süre burada yaşamak için tasarlanmamış, 8 -10 m2 odaları sadece bir banyo, gece lambası, bir yatak ve bir sandalyeden oluşan mekanlardı.

İşin ironik tarafı ise bizim inşa etmekte olduğumuz otelin ve villaranın inşaatı tamamlandığında bu küçük pansiyonların iflasına neden olacağının paysiyonların sahipleri tarafından fark edilmesi ve bize içten içe bir nefret beslemelerine rağmen kışın boş olan pansiyonalarına para kazandırdığımız için yüzümüze gülmeye devam etmeleriydi. Bu sevgi-nefret ilişkisini bir kenara bırakırsak, hatırladığım en büyük zorluk soğuktu, bu pansiyon odası yaz mevsimi için kullanılmaktaydı ve herhangibir ısıtma sistemi düşünülmemişti. Bu küçük köy muğlaya yaklaşık 45 dakika mesafedeydi ve toplu taşıma araçları sadece çalışma saatlerinde aktiftiler. Yani ısıtma sağlayabilmek için hafta sonunu beklemem gerekti ve orada doğal olarak hastalandım. Daha sonrasında bir elektirikli ısıtıcı almayı başardım fakat pansiyon sahibi bundan hoşnut olmadı, gelen elektirik faturasından dolayı bizim elektirikli ısıtıcı kullanmamızı istemiyordu, bu yüzden sürekli şikayetlerini dinlemek zorunda kaldık.

2- Beslenme

Tahmin edeceğiniz gibi buluduğum mekanda yemek yiyebileceğiz bir restaurant yada alışveriş edebileceğiniz bir süpermarket bulunmuyordu. Köy bakkalından peynir, yumurta, zeytin alabiliyorduk elbette ve pansiyonun ortak kullanım için bir mutfağı bulunmaktaydı ve hep beraber kahvaltı yapıyorduk, öğle yemeği ve akşam yemeği şantiyede sağlanıyordu ve genelde yağ içinde yüzen kuru-pilav yada nohut pilav şeklinde oluyordu yemekler. Yani sürekli gayet kötü yemeklerle beslenmek zorunda kalıyorduk.

3-Sağlık Sorunu ve Şantiye Hayatı

Şantiyelerde hastalanmamaya çalışın arkadaşlar, ne çevrede bir doktor nede ilaç alabilecek bir ezcane vardır. Yanınızda ilaç götürmeniz yararınıza olacaktır.

4-Sosyal Yaşam

Şantiyeler diğer işlere benzemiyor maalesef… Normal bir işte çalışan kişi, mesaisi bittiğinde şalteri kapatır ve kendi hayatına devam eder, genelde bu şekilde bir tercihi yoksa çalışma arkadaşları ile sosyalleşmek zorunda kalmaz. Fakat şehirden uzak şantiyelerde, özellikle kamp durumu söz konusuysa sadece çalışma arkadaşlarınız ile sosyalleşebilirsiniz. Hatta beraber yemek yemek veya televizyon izlemek zorunda kalabilirsiniz. Ailenizden ve arkadaşlarınızdan uzak olmanız şantiyelerde güzel arkadaşlıklar yakalamanıza neden olabilir. Ayrıca bu konu ileride size networking sağlayabilir.

Kısaca kendi yaşadıklarım üzerinden size şantiyede çalışmanız durumunda karşılacağınız sorunları özetlemeye çalıştım yorumlarınız bekliyorum.

Özellikle yeni mezun olmuş veya halen öğrenci olan arkaşlara, yeni mezun inşaat mühendisi olduğum zamanlarda benim başımdan geçenleri okumalarını şiddetle öneririm. Okumak için tıklayınız.