Şantiye yemekleri nedeniyle başımdan geçenleri bir önceki yazımda anlatmıştım. Karantindan çıktığımda 10 kilo vermiştim ve aşırı ishal durumu etkisi nedeniyle oluşan hastalıklardan birine sahip olmuştum ve karantidan kurtulduğum için çok mutluydum. Ama bu mutluluğun da çok uzun sürmeyeceği gerçeği ile yüzleşmem elbette çok uzun zaman almadı.

Yazıma geçmeden önce instagram hesabımdan beni takip etmeyi, facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.

Şantiye Yemekleri Mi? Kumanya mı?

Kumanya nedir? Önceden hazırlanmış genelde paketlenmiş gıdalardan oluşan, sefere çıkan askerlerin, uzun yolculuğa çıkan yolcuların, veya uzun saatler çalışan işçilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanmış yiyeceklere verilen isimdir. Bizim şantiyemizde de bu bir poşete doldurulmuş içinde cips, ton balığı, ekmek, üçgen peynir, haşlanmış yumurta, elma veya muz, kutu kola, ve KitKat’tan oluşan kumanyalar mesaiye kalacak arkadaşların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılırdı. Şantiye yemekleri her zaman çok iyi olmadazdı. Arıca Kazakistan’nın ücra köşesinde ki bir kampta kaldığınız için yakınlarda kumanyanın içindekileri alabileceğiniz bir market yoktu. Bu nedenle bazı günlerde bu kumanya size dünyanın en güzel yemeği gibi görünürdü. Bu yüzden sadece kumanyayı yiyebilmek için mesaiye kalanlarımız olurdu.

Önceki yazımda betimlediğim gibi haftanın 6 günü / günde 10 veya daha fazla saat çalışıyorsunuz ve günlerinizin geri kalanını en fazla televizyon izleyerek geçirebiliyorsunuz. Kampta sosyal olanak olarak bir açık basketbol sahası var birde çay içip televizyon izleyebileceğiniz bir alan daha önce bahsetmişstim mekanın adı mühendis gazinosu. Bu gazinonun içinde masa tenisi ve bilardo oynama şansınız da var. Hatada sadece 1 gün şehri andıran bir yapılaşmaya gitme hakkınız var. Ailenizi 6 ayda bir kez 2 hafta süreyle görme izniniz var. Kendimi tekrar ediyorum ama bu şartlar altında yaşarsanız bu bahsettiğim masa tenisi, bilardo, mühenis gazinosu ve Şantiye Yemekleri sizin iş dışında eğlenme ve rahatlama imkanınız yok.

Karantina Sonrası

Bu durumu da özetledikten sonra hikayemize dönelim. Bu başızmızdan geçen salmonella belası nedeniyle buluduğumuz şehrin sağlık müdürlüğü yemekhanemizi kapattı. Yaklaşık 2-3 ay kadar kumanya ile beslenmek zorunda kaldık. Dediğim gibi arada güzel görünen bu paketlenmiş gıdalar devamlı hale geldiğinde kabusunuz olmakta. Halen KitKat ve Layz yemem. Ton balığı ile hiç aram yoktur ki eskiden çok severdim.

Daha sonra bizim şantiyemize yemek hane açılma izni yeniden verilsede ihaleye Türk şirketlerinin girmesine izin verilmedi. Bunun yerine bir Kazak şirketi bize yemek sağlamaya başladı ve beterin beteri olduğu anladık. Kumanyayı özlemeye başladık. Maalesef elimde o yemeklerden görüntüler yok ama tarif etmeğe çalışırsam yemekler şu şekildeydi. Bulamaç corbası, 1950 Almaty doğumlu eceliyle ölmüş dananın sertleşmiş eti, kara buğdaydan greçka dedikleri ne idüğü belirsiz bir oluşum, bir yada iki adet soğan, bayram şekeri ve ekmek.

Şüpheli şekilde bu kazak firması 3-4 ay kadar bize yemek sağlamaya devam etti. Şehrin yönetiminin özellikle Türk firmalarına yemek ihalelerine girme izni vermemesi, bizim ve çalıştığım firmanın şikayetlerini uzun süre dikkate almaması bir çok komple teorisini beraberinde getirse de, sonunda şirketimiz bize daha öncekini oranla çok daha güzel yemekler pişiren başka bir şirkette görev vermeyi başardı ve yemeklerle olan derdimiz sona erdi.

Şantiyelerde başımdan geçenler devam edecek…