Yangın
Yangın

Eve ulaştıktan sonra sizin de tahmin edeceğiniz gibi, yeniden asla ve asla Taylan ile dışarı çıkmama kararı aldım. Rusça çalışmaya devam ettim, 15 gündür vakit bulduğum her an Rusça çalışmama rağmen açıkçası bir arpa boyu yol alamamıştım. Rusça öğrenmesi kolay bir dil değildi kiril alfabesi de yeterince zorluk çıkarıyordu ek olarak. 2 saat kadar Rusça çalıştıktan sonra, ilk günümde olduğu gibi kapım yumruklanmaya başladı, bu kez kapı  yumruklanmasına alışık olduğum için bilgisayarımı kapattım ve yatağıma yöneldim. Elbette bir yangın nedeniyle dışarı çıkmak zorunda kalacağımdan henüz haberim yoktu.

Yazıma geçmeden önce facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.

Yazımın önceki bölümün okumak için tıklayın.

Hayatımdaki İlk Yangın

3-4 dakika sonra evin içerisini duman kapladı ve yoğun is kokusu oluştu. Kapıyı açmadığım için evi yakıyorlar düşüncesi geldi aklıma açıkçası ama gayet ağırdan alarak giyindim, ve daireden dışarı çıktım merdiven boşluğu duman altıydı. 1 metre önümü görmeme imkan yoktu. Bu durumda aslında yangın yüzünden insanların beni kurtarmak için kapımı çaldıklarını anladım. en alt kata indiğimde yangınla karşılaştım doğal gaz borusu patlamıştı ve yanıyordu, itfaiyede bir yandan yangını söndürmeye çalışıyordu, kendimi dışarı zor attım ama feci şekilde öksürüyordum.

Dışarı çıktığımdaki manzara ilginçti binada bulunan herkes Kazak, sadece ben Türk’tüm ve çok dikkat çekiyordum , yangın söndürme çalışmaları devam ederken ben bu gece bu evde kalamayacağımı düşünüp Taylan’ı aradım. Ona durumu anlattığımda gel bende kal diyeceğim ama rahat edemezsin bir şey olmaz söndürürler şimdi diyerek telefonu kapattı.

Zehirlendim ama İşimin Başındayım

Dediği gibi de oldu 30 dakika içinde yangını söndürdüler ve insanlar tekrar evlerine çıktı bende aynısı yaptım ama ev içinde nefes almaya imkan yoktu. Mümkün olduğu kadar evi havalandırdım sonrada işi düşünerek uyudum. Sabah uyandığımda yoğun baş ağrısı ve mide bulantısı vardı. Taylan’ı arayıp durum böyle araba gönder dediğimde şimdi olma yürüyerek gel işi dedi, gittim ( Şuan da bunları yazarken nasıl Taylan’ın her dediğini yaptığıma ve hiçbir şey ihtiraz etmediğime kendimde inanamıyorum.

Şantiyeye vardığımda Taylan durumumu gördü ve şoförüne bir miktar para vererek Rusça bir şey söyledi. 20 dakika sonra şoförü 500 gr meyveli yoğurt ve plastik kaşık ile geri gelmişti,  Taylan bu yoğurdun hepsini yedikten sonra işe başlamamı emretti. Dediğini yaptım ama o günü bitirmek gerçekten çok zor oldu.

Şantiye Şartları

Birazda şantiyenin şartlarından bahsedeyim, herhangi bir kullanma suyu bulunmayan şantiyemizde tuvalette bulunmuyord. Tuvalet ihtiyacını dolgu malzemesinin arkasındaki boşlukta gidermemiz gerekiyordu.

15-16 saat çalışmak, doğru düzgün yiyecek bir şey bulamamak, kullanma suyu olmaması dolayısıyla 16 saat elini bile yıkayamamak gayet sıradandı. Ayrıca tuvaletsiz yaşam, şantiyemizin kısa özeti idi. Bu şartları düzeltmeye imkan yoktu çünkü bunları düzeltmenin bir fiyatı vardı elbette. Tahmin edebileceğiniz gibi Taylan bu fiyatı maliyet olarak göstermek yerine cebine atmaktan yanaydı.

Hikayemin devamını okumak için tıklayın.

Düşünceleriniz benim için önemli!

WordPress PopUp Plugin
%d blogcu bunu beğendi: