Yeni şantiye ofisim GATE’nin şantiye ofisinin sadece teknik ofis bölümü kadardı. Benim çalıştığım şirket adına çalışan sadece 15 kişi vardı. Ekipte Büyük Biritanya’lı çalışanlar ağırlıktaydı. Onların dışında 2 Hintli , 2 Filipinli ve birde bende vardık. İlk bir kaç saat ofis işlemleri ile geçti, e-mail kurulumu, ve şirketin kullandığı sistemlere erişim hakkı sağlanması gibi.
Yazıma geçmeden önce gezgin şantiyecinin instagram hesabını takip etmeyi, facebook sayfasını şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalına abone olmayı unutmayın. Ayrıca bu bloga abone olursanız yeni yazılardan ilk siz haberdar olursunuz. Bu bloga gezgin şantiyecinin hikayelerini okumaya ilk kez geldiyseniz sizi şöyle alalım.
Henüz benim patronum başka bir işi nedeniyle ofise gelmemişti. Bana projenin kısa bir özetini geçtiler ve projeye ait çizimlerin yerini gösterdiler onlara bakmama söylediler. 2 senedir çalıştığım herşeyi büyün detayları ile bildiğim Kazakistan günlerini özlediğimi fark ettim. Yeni şantiye , yeni ekip, yeni çizimler hiç bir fikrim olmayan daha önce hiç karşılamadığım sistemler sudan çıkmış balık gibiydim. Ayrıca patronumda henüz gelmediği için insanlar beni birşeyle oyalamak ve başlarından savmak adına çizimlere bakmamı istiyorlardı. 2-3 saat çizimlere baktıktan sonra normale göre çok kısa süren iş güvenliği eğitimine davet edildim ve iş güvenliği ekipmanlarımı teslim adlım. Benim patromunun o gün işi uzamıştı bir kaç saat daha gelmeyecekti, şantiye ofisinde de kimse yoktu ve bende aynı çizimlere bakmaktan çok sıkılmıştım. Yeni şantiye ofisten sadece bir kaç adım mesafedeydi orayı dolaşmaya karar verdim.
Yeni Şantiye – Akıllsız Başın Cezası
Yeni şantiye orta doğunun en büyük plastik üretim tesisi idi. Müşteri bu tesis sayesinde üretim kapasitesini 2 katına çıkartacaktı. Ama bir önceki şantiyeye kıyasla yeni şantiye gayet küçüktü. Şantiyeyi dolaşmak için arabaya ihtiyaç yoktu heryere yürüyerek ulaşabiliyorduk. Son iki yılını ofiste geçirmiş bir inşaat mühendisi olarak sahada yürümek ve saha mühendisi olarak çalışacak olmak beni çok heyecanlandırıyordu. Bunları düşünür ve inşaatları devam eden binaların çeverinde yürürken doldugusu yeni yapılmış bir kanalizasyon hattının muayene bacalarından birinin içine düştüm….
Bir anda kendimi kapağı yerine üstüne platik kapatılmış bir muaye bacasının içinde bulmuştum. Ayaklarımdan vücudumun göğsüme kadar olan bölümü bu muaye bacasının içindeydi, önce panikledim etrafa bakındım birisinin yardıma gelmesini umuyordum ama çevrede hiç kimse yoktu. Bir iki dakikayı orada yardım bekleyerek geçirdikten sonra aklım başıma geldi…. Devam için tıklayın!