Geçen sene bu zamanlar Moskova – St. Petersbug – İstanbul – Roma – Florance seyehati planı yapıyordum hasta hasta. İlginç bir şekilde ofiste herkes hastaydı, ben normalde hiç ateşlendiğimi hatırlamıyorum ama sanırım geçen sene tam da bugün yüksek ateş nedeniyle işe gidememiştim. İşte sanırım bu zamanda özellikle Wuhan’dan gelen grup arasında yoğun bir salgın söz konusuydu. Bu Covid-19 muydu bunu bilemiyorum elbette.

Yazıma geçmeden önce gezgin şantiyecinin instagram hesabını takip etmeyi, facebook sayfasını şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalına abone olmayı unutmayın. Ayrıca bu bloga abone olursanız yeni yazılardan ilk siz haberdar olursunuz. Bu bloga gezgin şantiyecinin hikayelerini okumaya geldiyseniz sizi şöyle alalım.

Tatil bitiminde 9 Ocak 2020’de Türkiye dönüş uçağında küçük bir haberin dikkatimi çektiğini hatırlıyorum, Wuhan’da gizemli virüs başlığıyla. O yazıyı okuduğumda bu Covid-19 isimini henüz almamış görünmez düşmanımızın hayatımızı çok sıkıcı bir hale getireceğinden bizi eve hapsedeceğinden habersizdim.

covid-19

Covid-19 Başlangıcı

31 Ocak 2020’de Covid-19 biraz daha ciddi bir hal almıştı, artık yabancı basında biraz daha fazla yer buluyordu. Türk basını ise Türk basını olmaya devam ediyordu. Covid-19 gerçeğinden çok karantina günlüklerini yayınlıyorlardı. Wuhan’ın gözünden hayat şeklinde magazinleştirerek. Kısaca kimsenin umrunda değildi bu virüs ama benim için Çin sınırındaki projeme geri dönüş zamanı gelmişti. Gitmeden önce bir istekender yemek istedim bulamayacaktım gittiğim yerde ne de olsa. İzmir’de ünlü bir restaurant zincirinin Narlıdere’deki şubesine gittim ve siparişimi verdim.

Bu sırada N95 maske arayışı içine girdim çünkü toplam süresi 23 saat olan bir uçuş ve 3 satlik araba yolcuğu sonrasında ulaşacaktım projemin olduğu şehre. Bu sırada garsonların konuşmasına kulak misafiri oldum. Bir tanesi ateşi olduğundan bahsediyor ve sürekli öksürüyordu ve tahmin de edebilceğiniz gibi bu garson bana servis yapıyordu. Elbette servis yaptığı yemeği yemedim ve işletmeyle onu eve göndermeleri konusunda konuştum ve beni dinlediler, garsonu eve gönderdiler, o sırada garsonun bana fırlattıüı bakışları görmeliydiniz.Bu durum bile bana bu salgın sırasında Türkiye’nin neler yaşacağını detayları ile anlatıyordu.

Yolculuk…

O zamanlar N95 halen bulunabiliyordu ve n95 + bir kaç kutu cerrahi maske alarak havaalanına yöneldim. Bu arada Rusya işi çok daha ciddiye alıyor ve Çin sınırını kapatmaya karar veriyordu. Türkiye’de İzmir Adnan Mederes havaalanında ise Çinliler uzun tatilleri sonrasında kiraladıkları arabaları teslim ediyorlardı.

Uzun uçuş süresini maske ile tamamladım. Yolculuk sırasında yolcuların sadece bir kaçı maske takıyordu ve alışmamış bir durummuş gibi karşılıyorlardı maske takanları. Rusya’ya indiğimde iki positif vaka vardı ama bu vakalar sonrasında tedavi edildi. Uzun süre hiç pozitif vaka olmadı. Sonrasında kabus evden çalışmalar şeklinde başladı. Wvde 15-30 gün karantilar, sınır kapanma haberleri… Bu yılın ilk 8 ayı böyle geçti. İş yerinde yada sosyal hayatımızda hep covid-19 konuştuk tartıştık. Tam azalıyor derken yeniden bu dertle ile hemde daha kuvetli bir şekilde karşı karşıyayız.

Umarım burada başlayan ve büyük ihtimalle Türkiye’de de çok yakında başlayacak olacak evden çalışma günlerini verimli geçirisiniz. Beslenmenize dikkat edin, bol bol spor yapın, stresten uzak durun, maske ve sosyal mesafe önemli, unutmayın bu kabusa karşı en iyi silahımız hastalanmamak (!). İyi ev hapisleri diliyorum hepinize.

Düşünceleriniz benim için önemli!

WordPress PopUp Plugin
%d blogcu bunu beğendi: