Salmonella, Enterobacteriaceae familyasında yer alan, çubuk şeklinde bir bakteridir. Yaklaşık 2000 alt tipi insanlarda hastalığa neden olur. Salmonella typhi (tifo) ve Salmonella paratyphi (paratifo) yalnızca insanlarda enterik ateş (tifo, paratifo) olarak adlandırılan ve zaman zaman salgınlarla seyredebilen hastalıklara neden olan türlerdir. Bunların dışında kalan salmonella alt tipleri non-tifoidal salmonellalar olarak adlandırılır. İyi de bundan bize ne dediğinizi duyar gibiyim. Buyrun anlatayım…
Yazıma geçmeden önce instagram hesabımdan beni takip etmeyi, facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.
Tengiz olaylarının etkisi azaldıktan sonra, hayat normala dönmeye başladı. Hatta şantiyenin yemekleri çok daha iyi hale geldi yada biz yemeklere alıştık. Bu yazının bu noktasında şöyle bir durun ve içinde bulunduğumuz durumu hayal edin. Şu yazıda betimlediğim kampta 7500 kişi ile birlikte kalmaktasınız. Haftanın 6 günü / günde 10 veya daha fazla saat çalışıyorsunuz. Hatada sadece 1 gün şehri andıran bir yapılaşmaya gitme hakkınız var. Ailenizi 6 ayda bir kez 2 hafta süreyle görme izniniz var. Bu şartlar altında ne size keyifli gelebilir? (Aklına alkol gelenlere kampta alkol kullanımın yasak olduğunu ve içeriye alkol sokamadığımızı hatırlatmak isterim. Tahmin edebileceğiniz gibi böyle şartlarda alkol kullanımı serbes bırakılsa, kamp sonrası bir çok alkölik topluma katılırdı sanırım) Sorunun cevabı elbette yemekler…
Salmonella ile Tanışmak…
Şantiyeye alıştıkta hayatınızı güzelleştiren tek şeyin yemek olduğunu fark bile etmezsiniz artık. Bazı günler çok sevdiğiniz şeyler pişirilir ve o gün güzel geçer. Bu günler birinde kremalı ve gayet lezetli bir tavuk yemeği bekliyordu bizleri ve biz bu güzel yemeği mutlu bir şekilde midemize indirdik Salmonella ile marine edilmiş olduğunu bilmeden ve günümüze devam ettik.
Ateş ve Dayanılmaz Mide Bulantısı
Gece saatlerinde dayanılmaz bir mide bulantısı hisettim, ateş de başlayınca kamptaki doktara gitmeye karar verdim. Beni büyük bir çadırın altında oturan bir sürü mesai arkadaşım karşıladı, Hepsinde benzer belirtiler vardı. Uzun bir süre orada bekledikten sonra belirtiler daha kötü bir hal aldı. Kusma ve şiddetli ishal başlamıştı. Bizim için yemekhanelere ranzalar konuldu ve bir çeşit karantina alanı oluşturuldu sonrasında kabus başladı. Kadın erkek ayrımı olmaksınız toplamda kaç insanın olduğunu kestiremediğim ama en 100 kişin olduğunu düşümdüğüm ve sadece 3 tuvaleti olan bir alanda karantina alınmıştık. Herkesin ishal olduğu, yaklaşık 10 dakkada bir tuvalete gitmek zorunda olduğunuz ama o tuvaletlerin hep dolu olduğu bir mekan düşünün. Aytrau’dan gelen doktorlar aklıma bile getirmek istemediğim bir test yaparak Salmonella tanısını yapıştırdılar bize ve kabus başladı.
Midenize Güvenmiyorsanız Yazının Bu Bölümünü Okumayın!
Bu hastalığın ilk 4 günü kabustanda öte. Biraz mide bulandırıcı olacak ama durumu anlamanız için detayları vereceğim. Midenize güvenmiyorsanız yazının bu bölümünü okumayın. Bir sonraki bölümden devam edin.
Hastalığın ilk evresinde ileride derecede ishal ve kusma hali oluştu. Günler ilerledikçe ishalin sıklığı arttı, rengi koyu yeşil oldu, daha sonraki günlerde kimse dışkısını tutamaz hale geldi. Dışkıda renk kırmızıya döndü. Bu sırada ateş ve çok şiddetli baş ağrısı tabloya eşlik etti. Bu şartlar altında 4 gün kadar 3 tuvaletli yemekhanede kalmak zorunda kaldık. Dışarı çıkmamıza izin verilmedi. Duş bile almamıza izin verilmedi. Bu sırada Kazak tıbbının değerli doktorları bize tuzlu su ve siyah yada beyaz hap tedavisi uyduladılar !!! Yemek yememize izin vermediler. Şöyle bir an hatırlıyorum bu zamandan. Baş ağrısı dayanılmaz hale geldi. Ateşte çok yükseldi. Kazak doktorun yanına gittim ”Bana bir ilaç bişey ver durum çok fena dedim”. Avuçlarının birinde beyaz diğerinde siyah hap vardı, ” hangsini istiyorsun? ” dedi…
Karantinadan Kaçış
Durumun vehameti daha da artınca ve kimse şartları değiştimeye çalışmayınca, birkaç çalışma arkadaşımla birlikte Salmonella karantinasından kaçmaya karar verdik. Karanlık bastırınca kaçmayı planladık bu planı uyguladık. En azından bir gün kadar odalaramızda kalabildik ve duş alabildik. Bizi geri döndüremeyeceklerini anlayan yetkililer kampın bir bloğunu boşaltarak karantina alanı haline getirdiler ve bu sayede 4 kişiye bir tuvalet düşen bir oda da kalmaya başladık. Ayrıca sağ olsun kamp amirinin çabalarıyla sadece su ile beslenme durumumuz sona erdi ve günde iki kez tost ve yarım litre kefir hakkımız oldu. Gerçi bu sırada tostu hızlı yiyerek fenalaşan arkadaşlarımız da oldu ama genel olarak sorunlar azaldı.
18 Gün Süren Karantina
İlk 4 gün kabus gibi geçse de şirketin sonradan kontrolü ele alması ve Türkiye’den doktorlar getirmesiyle şartlar iyileşti ve atrık hastalığın belirtilerini hissetmesekte test sonuçları negatif çıkana kadar karantinada kalmak zorunda kaldık…
Artık durum bundan da kötüye gidemez demenin zamanı gelmişti ama gene yanılıyordum durum her zaman daha da kötüye gidebilirmiş. Daha sonrasını bir sonraki yazımda anlatacağım. Takipte kalın.
Pingback: Şantiye Yemekleri - Gezgin Şantiyeci
Pingback: İzin Zamanı - Gezgin Şantiyeci
Pingback: Tengiz Olayları - Kazakistan - Gezgin Şantiyeci - O Sırada Karabatan