2000 yılının ÖSS sınavı sonrasında bir gecede oluşturduğum üniversite tercih listemi. İlk 3 tercih beni inşaat mühendisi ünvanına ulaştıracaktı. Çok sevdiğim ailemden de uzaklaşarak özgürlüğü yaşama isteği oluşmuştu içimde tüm 17 yaşındaki öğrenciler gibi.

Yazıma geçmeden önce facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.

Kazandığım Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümü gerçeklerle yüzleşene kadar hem ailemi hem de beni çok mutlu etmişti. Gerçekteyse Kocaeli Üniversitesi hem bana hemde bu üniversiteyi kazanan yeni öğrencilere büyük bir şok yaşattı. Kocaeli ve Sakarya Üniversiteleri 1999 depreminden çok ağır hasarlarla çıktılar kampüslerini ve bir çok öğretmenlerini kaybettiler ama eğitime ara vermediler. 

Kocaeli üniversitesi mühendislik fakültesi Vinsan yerleşkesi deniz kenarında , yağmur sırasında ders dinlemenin mümkün olmadığı prefabrik dersliklerden oluşan bakımsız bir tatil köyünü andırıyordu. Bu binalar üniversite görümünden çok uzaktı. Yerleşkemizin birçok eksiği olmasına rağmen öğretim kadrosu canla başla çalışarak eksikleri kapatmaya çalıştılar, bu beş yıl her birimize güzel arkadaşlıklar ve anılar kazandırdı.  2005 yılının ekim ayında Kocaeli Univesitesinden inşaat mühendisi olarak mezun olduğumda hayatımın en zor bölümlerinden birinin başladığından habersizdim henüz.

Yapı Denetimler ve inşaat mühendisi

Tüm arkadaşlarım gibi bende memleketime yani Izmir’e döndükten sonra iş aramaya başladım. İnternette ve gazetelerdeki inşaat mühendisi arayan tüm ilanlara başvurdum. Bir çok mülakata katıldım ama her mülakatta benzer sorular ile karşılaşıyordum. Tüm işverenler deneyimim olmadığını söylüyor bana iş vermiyorlardı. Sadece 2005 yılında 1999 depreminin etkilerinden sonra çıkarılan yasanın açıkları nedeniyle çok popüler olan yapı denetim firmalarından iş teklifleri alıyordum ama onlarda benim mühendislik bilgimden çok imzam ile ilgileniyorlardı. Beni inşaat mühendisi olarak değilde imza atabilen biri olarak işe almayı teklif ediyorlar yani sadece imzamı kiralamak istiyorlardı. Bazı yapı denetim firmaları ayda birkez şirkete uğrayarak imza atmamı önerdi. İmzamın karşılığın da ise aylık 500 TL öneriyorlardı. 

Yapı Denetim firmalarından gelen teklifleri değerlendirmedim çünkü bana hiçbir şey kazandırmayacak olan bu firmalarda ayda 500 TL için vakit geçirmek istemiyordum.

Askerlik Çıkmazı.

Ayrıca Askerlik şubesinden askerlik teccilim bittiği ve biran önce askerlik şubesine gitmem gerektiği şeklinde bir yazı aldığımda askere gitmeye karar verdim, ama çok uzun sürmeden askere gitmenin o kadar kolay olmadığını anladım. Askerlik şubesi yoğunluktan dolayı 1 sene sonraya askere gitmem için karar aldı. Cedric çizgi filminden uyarlama yaparsak eğer yeni mezun inşaat mühendisiyseniz ve iş arıyorsanız ayrıca askere de gitmemişseniz hayat çok zor. 

İlk İşim- inşaat mühendisi -Yersen…

1-2 ayı bu şekilde geçirdikten sonra sonunda bir firma bana maaş yerine deneyim vaad ederek iş verdi. Ama maalesef bu ilk iş deneyimim sadece 3 gün sürdü. Ilk gün telefonlara bakmayı ve işverene telefon bağlamayı öğrendim, ikinci gün 300 mt tel çit çekimini inşaat mühendisi olarak yönettim, ekip ben ve iki işçiden oluşuyordu açıkçası herhangi bir katkım olmadı çitleri taşımaya yardım etmek dışında. Üçüncü gün çay getirmek ve şantiyeye belediye otobüsleri ile 40 kg mermer götürmem istendiğinde işi bırakmam zorunda kaldım. 

Muğla Günleri.

Bundan sonraki işim Muğla yakınlarındaki deniz kenarındaki bir köyde Otel ve site inşaatında ince işler departmanında bir mimarın altında inşaat mühendisi olarak çalışmak idi. Fakat bu iş de sadece 1 ay sürdü, şirketin iflas etmesi nedeniyle işi tamamlayamadan ayrılmak zorunda kaldım. Bu iş halen tamamlanamadı.

İnşaat Mühendisi Sonunda İzmir’de

Aradan 3-4 hafta geçmeden bu kez tam istediğim gibi bir iş buldum Izmir Karşıyaka’da çalışıyordum. Yeni mezun bir inşaat mühendisi için çok iyi bir maaş olan 1500 TL alıyordum ve deneyim kazanma şansım olan bu TOKİ şantiyesinde ana taşeron firmada ince işler saha mühendisi olarak çalışıyordum, ama bu işimde sadece 18 gün sürdü. 18 günün sonunda asıl mesleği exavator operatörlüğü olan patronum , başka bir operatörün yanında stajer olarak çalışmam gerektiğini belki bu şekilde birşeyler öğrenebileceğimi söylediğinde inşaat mühendisi olarak değerimi anlamış ve istifa etmek zorunda kalmıştım.

Kazakistan Macerasının Başı

Ertesi gün Izmir’lilerin iş ve işçi bulmak için kullandığı ünlü bir gazetede iş ilanlarına bakarken , Kazakistan`da caliscak genç inşaat mühendisi aranıyor ilanı dikaktimi çekti. İlandaki telefonu aradığımda, işveren kendisinin Manisa`da inşaat şirketi sahibi olduğunu söyledi ve beni ertesi gün görüşmeye davet etti. O dakikaya kadar yurt dışında çalışmayı düşünmeyen ben, bu  ilanın etkisi ile görüşmeye gideceğimi babam ve anneme anlattım , onlar da benimle beraber Manisa`ya gelmek istediklerini söylediler. Açıkçası ben Kazakistan`da çalışacağıma hiç ihtimal vermiyor ve bu iş görüşmesini ciddiye almıyordum, hatta, babam “babacım olmazsa bir manisa kebabı yer geliriz ” dediğimi halen gülerek anlatır. ( 2020 yılından gelen edit : Maalesef babamı kaybettim olanları yazımdan okuyabilirsiniz.

Yazımın devamınu şu linke tıklayarak okuyabilirsiniz.