Türk hekimler Dr. Özlem Türeci ve eşi Prof. Dr. Uğur Şahin hem Amerikalılara hem de Almanlara umut oldu olmasına da onlar başka bir şeyi daha başardılar. Almanya’da ki Türklerin imajını bir anda yerle bir ettiler. Alman televizyonlarında birinci konu olarak dönen bu üstün başarı Almanya’daki ırkçıların utanmasını sağlamış mıdır sizce? Bu aşı buluşu sonrası dönemde Almanya’daki ırkçı kardeş halen Türk gördüğünde “dönerci” olarak değerlendirmeye devam edebilecek mi? Almanya’da ırkçılık azalır mı?

Yazıma geçmeden önce gezgin şantiyecinin instagram hesabını takip etmeyi, facebook sayfasını şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalına abone olmayı unutmayın. Ayrıca bu bloga abone olursanız yeni yazılardan ilk siz haberdar olursunuz. Bu bloga gezgin şantiyecinin hikayelerini okumaya geldiyseniz sizi şöyle alalım.

Size bu yazımda Almanya günlerimden bahsetmek istiyorum. Bugüne kadar hayatımda iki kez Almanya’da yaşama ve çalışma şansı buldum. Ama bu iki kez yaşadığım serüven toplamda en fazla bir yıl kadar sürmüştür. 2010 yılında ilk gittiğimde 6 ay ve 2019 yılında ikinci gidişimde 6 ay geçirme fırsatı buldum. 2010 yılında eski ismiyle Doğu Almanya’yı 2019 yılında ise eski ismiyle Batı Almanya’yı deneyimleme şansım oldu. Bu 6 aylık sürelerde birden fazla kez Almanya’da ırkçılık nedir gördüm, elbette benim ülkemin vatandaşlarının da yaptıkları hoş olmayan veya kanunlara aykırı durumlarla karşılaştım. Fakat bu yapılanlar bile Almanya’da ırkçılık ve özellikle Türklere karşı ırkçılık durumunu haklı çıkarmaz.

Almanya’da Irkçılık – Başımdan Geçenler

2010 yılında Almanya’da çalışmaya başladım. İlk gün ofise geldim ve şefim beni gruptaki diğer insanlarla tanıştırmaya başladı. Bu tanışma faslı sırasında adımı duyan çalışanlardan biri “Tarkan hmm… Türk olmalısın burada döner mi satacaksın?” dedi. Belki bir Türk vatandaşı veya hiç Türkiye’den dışarı adımınızı atmamış bir gençseniz, bu size şaka gibi görünebilir. Ama bu yapılan kesinlikle benim Türkiye’den geldiğimi vurgulayarak anca döner satabilmeye hakkım olduğunu bana göstermek ve bu şirkette yerim olmadığını, beni küçük düşürmek amacını taşımaktadır.

2019 yılında ise bir restorana gittim ve bana servis yapan Alman garson bana gereksiz ve nedensiz bir sert tavırla servis yapınca müdürü gelip nedenini sordu. Yeterli Almanca bilgim olmadığı için İngilizce konuşmayı tercih ediyordum, o nedenle benim Almanca anladığımı tahmin edemediği için direkt “Domuz Türklere servis yapmayı sevmiyorum.” cümlesini kullanmaktan hiç çekinmedi.

Benim bu durumlara karşı verdiğim tepkileri şimdilik sizlere anlatmıyorum ama bir yazıda da ondan bahsederim. Kısaca Almanya’da çok kısa süre geçirmeme rağmen yaşadığım ırkçılık örneklerinden sadece iki tanesini burada sizlerle paylaşmak ve Türk hekimler Dr. Özlem Türeci’nin ve eşi Prof. Dr. Uğur Şahin’nin başarısının sadece bilimsel olamayacağına inanmak istiyorum. Bu aşı piyasaya sürüldüğünde Almanya’daki bu ırkçı bireylerin hayatını kurtaracak olan aşı, sizin “dönerci” veya “domuz Türk” şeklinde adlandırdığınız ve toplumun en aşağısında olarak değerlendirdiğiniz iki göçmen tarafından ortaya çıkarılmış olacak.