Yurt dışındaki şantiyelerde pazartesi sendromu çok daha ilginç bir hal almaya başlıyor. Maalesef bir çok şantiyede tatiliniz cumartesi gününden başlayamıyor. Daha doğrusu ancak şanslı azınlık arasındaysak her pazar gününü tatil olarak değerlendirebiliyoruz.

Yazıma geçmeden önce facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.

Ben genelde şanslı azınlıktan birisi olarak çalıştım, bunun istisnası Kazakistan’nın başkettinde geçirdiğim günlerdir sadece. Bu günleri ve zorlukları blogu yazmaya başladığım ilk yıllarda anlatmıştım. Okumadıysanız mutlaka tıklayın. Bugünler dışında bir Kanada günlerini bu şekilde geçirdim ama oradaki tatil durumu 2 hafta çalışma 1 hafta izin şeklindeydi. Bugünleri zorluk olarak adlandırmanın burayı okuyan meslektaşlarıma haksızlık olacağını düşüyorum.

Şantiyelerde Pazartesi Sendromu Yok – Şantiyelerde Hergün Bir Sendrom

Tipik bir şantiye çalışanı bir gün içindeki saatlerinin büyük bölümünü konteyner ofislerde veya beton dökümünde geçiriyor. Sabahın çok erken saatlerinden başlayan mesai bir türlü bitmek bilmiyor. Çıkış saatleri sadece şanslı meslektaşlarım için akşamın erken saatleri. Hayatını bu şekilde geçiren ve bu tempoda çalışmaya alışan bir şantiye çalışanı ne ailesine ne arkadaşlarına vakit ayırabiliyor, bu koşullar nedeniyle erken yaşlanma ve bir çok hastalıkla erken yaşta tanışma riskini almaya devam ediyor. Durum meslektaşlarım için böyle olsada asıl zorluk işçilerin yaşadıkları.

Şantiyenin olmazsa olmazı işçiler çok zor şartlarda çalıştıkları yetmiyormuş gibi , genelde çok sağlıksız şartlarda yaşamaya ve beslenmeye zorlanmaktalar. Günümüzde şantiye hayatının çalışanları antik Mısır’daki kölelerden biraz daha iyi koşullarda yaşıyor, çalışıyor ve besleniyor. Devletmizin son zamanlardaki iş güevenliği atılınmına ve aldığı önlemleri artırmasına rağmen iş güvenliği konusu halen çözüm bulunması çok uzak bir sorun. Sadece birkaç yıl öncesinde karşılaştığımız acı haberler şantiyede asansör kazası veya işçilerin yaşadıkları çadırda yangın sadece milli basının ilgisini çekecek kadar büyükse bizlere ulaşabiliyor ama Türkiye’de bir çok şantiyede ölümle sonuçlanan ama bilgisini alamadığımız bir çok iş kazası yaşanmakta.

Şantiye çalışanlarına insancıl koşullarda kalacak yer, beslenme imkanı ve yeterince dinlenme sağlanmaması bu kazalara davetiye çıkarıyor. Şantiyelerde Pazartesi Sendromu yaşamak imkazsız çünkü insanların bunu yaşamak için dinlenmesine imkan yok.

Şantiyelerde Pazartesi Sendromu
Önce İş Güvenliği – Photo by Yury Kim from Pexels

En azından yukarada belirttiğim sorunların çözümü için deha olmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Kalacak yer ve beslenme şartları düzeltilmese bile en azından yangın güvenliği önlemleri alınarak bir çok hayat kurtarılabilir. Uzun çalışma saatleri yerine sadece vardiyalı çalışma sistemine geçilerek, hem ülkemizde istihdam artırılabilir hemde inşaatların plana uygun zamanında bitirilmesi sağlanabilir.

Sadece işçilikten masraflarından kar edebilmek için insalara kölelik şartlarının biraz daha iyisini sağlamak adil değil. Umarım en kısa sürede ülkemizde inşaat piyasının çalışma koşullarını düzenleyecek ciddi kanunlar oluşturulur ve şantiyeler ciddi bir şekilde denetlenir.

Düşünceleriniz benim için önemli!

WordPress PopUp Plugin
%d blogcu bunu beğendi: