Super Mario oynayanlarınız var mıdır aranızda bilmiyorum ama o oyunda bölüm sonu canavarı vardır. Bu oyunda her seviye de biraz zorlaşır ama her seferinde bölüm sonu canavarını atlatıp presese ulaştığını düşündüğünde prensesin başka kalede olduğunu öğrenirsin. 10 Ekim 2020 İzmir Depremi bana bu bölüm sonu canavarını hatırlatıyor.
Yazıma geçmeden önce instagram hesabımdan beni takip etmeyi, facebook sayfamı şu linki tıklayarak beğenmeyi ve youtube kanalıma abone olmayı unutmayın. Ayrıca bloguma abone olursanız yeni yazılarımdan ilk siz haberdar olursunuz.
2020 yılı maalesef kötü etkilerini şidetini artırarak devam ettiriyor ve hem milletimize hem de Tüm dünyaya kabusu yaşatıyor. Bunlardan sonuncusu da İzmir Depremi … Tüm İzmir’e ve Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
İzmir Depremi ve Ders Almak!
Bazı kaynaklara 6,6 bazı kaynaklara göre 7 şiddetinde bir deprem meydana geldi dün. Tam sayılar netleşlememekle birlikte bir çok insan enkaz altında kaldı, yaralandı veya hayatını kaybetti.
Depremin doğal bir afet olduğunun ve onu durdurmanın şuanki teknoloji ile imkansız olduğunun farkındayım ancak yapılarımı güvenli yapmanın bizim işimiz olduğunu size bir kez daha hatırlatmak zorundayım. Elbette inşaat mühendisliği konusundaki problemlerden iş bulamanın imkasıza yakın hale gelmesinden ve üniversite sistemindeki problemlerden bahsetmiştim ve elbette ülkemizde depremlerin can almasının önlenmesi için devletin politikalarını değiştirmesi gerektiğinin ve üniversite eğitimin günümüzün standartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğinin farkındayım. Ancak İzmir Depremi ve sonuçlarından devletimiz kadar bizde sorunluyuz. Eğer biz inşaat mühendisleri binaları gerçekten konrol etmek yerine diplomamazı yapı denetimlere kiralamayı seçmemiş olsaydık en azından görüntülerde izlediğiniz yeni binalarda can kaybını azaltmış olurduk. Aldığımız 3000 lira maaşı korumak uğruna mütahitiğin hatalarına göz yummamış olsaydık belkide bir kaç yaralı bugün yaralanmamış olurdu. Boş vakitlerimizde Netflix and chill modunda takılmak yerine kendimizi geliştirmeye odaklansaydık, belki ülkemizde yapım teknolojisi gelişir, iş kazaları azalır deprem güvenliği yüksek binalar meydana getirmşl olurduk.
17 Agustos 1999 Kocaeli depreminden sonra biraz akıllanır gibi olduk aslında, afet yönetmeliğini elden geçirdik, standartlarımız geliştirdik, yapı denetim yasalarını oluşturduk. Tam güzel bir yöne doğru ilerliyoruz derken, rant uğruna yasalarda gedikler buldu mütahitler bizde yeterli derecede gösteremedik tepkimizi. Devletin alması gereken kararlar ortada ama o kararların alınmaması biraz da bizim suçumuz.
Umarım bu deprem bize büyük bir ders olur ve hem biz hem devletimiz hemde yapmayın etmeyin denildiği halde resimde görüldüğü gibi kolonları keserek bir katın komple ortadan kalkmasına neden olan vatandaşımız akıllanır ve daha güvenli bir ülkede yaşarız. İnsan hayatı biraz değerli hale gelir.
Pingback: Depremden Ders Almamak - Gezgin Şantiyeci - İnatla Ders Almıyoruz!